beyoğlu'nun en güzel abisi

ahmet ümit 'e ait bir kitap. yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... tarlabaşının arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. bir zamanlar istanbul'un en gözde yeri olan beyoğlu'nun hazin hikâyesi.

ahmet ümit in yazarlık hünerlerini gösterdiği polisiye romanı.

çevremdekilerin 'kesinlikle oku', 'sonunda çok şaşıracaksın', 'muhteşem bir kitap' tavsiyeleriyle okuduğum, sonunda büyük hayal kırıklığı yaşadığım, hayatıma herhangi bir şey katmayan ahmet ümit romanı. ayrıca yazarın en güzel kitabı olduğunu iddia edenler muhtemelen sis ve gece'yi okumadılar.

ahmet ümitin polisiye roman türündeki hayli kalın 412 sayfalık kitabı. --- arka kapak --- Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbul'un en gözde yeri olan Beyoğlu'nun hazin hikâyesi. Karanlık... Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke... Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. "Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden... "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun." Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. "Kadınlar," diyor o ses yine, "Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder." --- arka kapak --- böyle de bir değerlendirme yazısı vardır: blog

bir beyoğlu rapsodisi degildir. olay orgusune odaklanacagi yerde ideojik/siyasi mesaj verme olayini biraz abartmistir ahmet umit bu kitapta. oysa beyoğlu rapsodisi bi cok yonuyle muhtesem bi kitapti.

ilk başta sarmasa da sonra güzel sarmıştı. ahmet ümit in ilk okuduğum kitabıdır ayrıca.

"kaybetmeye alıştıkça daha çok özgürleşiyor insan." geçiyordu kitapta, beni çok etkilemişti.

bir ahmet ümit klasiği. ben de bir ara okuyayım diyorum çünkü ahmet ümit hiç okumadım. bir yerden başlanmalı.

başlayıp beğenip ama bitiremediğim kitap. sahi neden tamamlamadım bilmiyorum.

polisiye sevdiğimden mi bilinmez ahmet ümit'e özel bi hayranlık var. ve okuduğum her kitabı efsanedir benim için istanbul hatırası kitabı ise efsaneler efsanesi olarak kitaplığımda durmaktadır. hayatımda bir kitabın sonunda hiç bu kadar şok olmamıştım.

kendi hikayesi yanında tarlabaşındaki çocukları, yapılaşmayı gerçekliğiyle anlatan bir sayfasında bile sıkılmayacağınız müthiş bir kitap

"aşk, yaşamı; cinayet, ölümü sıradanlıktan kurtarır."

ahmet ümit'in yazdığı ve beyoğlu'nun sokaklarını sürekli kafanız da canlandıran kitap , karakterleri o kadar iyi betimlemiş ki insanın hayran kalmaması mümkün değil.

ahmet ümit'in yazdığı güzel bir polisiye romanıdır.

beğenmedim ya çok sıkıcı bence polisiye böyle olmamalı kafamda bi türlü canlandıramıyorum hikayeye giremiyorum eksik bişeyler vardı bende okumayı bıraktım

kendini güzel yerleştirmiş kitaba yazar. benim oldukça hoşuma gitmişti. tekrar okuma şansım olmadı ama okurken zevk verdi bana baya :) :)